Taksim’den Sıraselviler’e girdiğinizde yol, 100 metre sonra üçe ayrılır. Ortadaki yola devam edin 20 metre sonra sağda tek katlı bir villa göreceksiniz. İşte o yer “Çiçek Bar”… “Çiçek Bar”; 26 yıl önce Çiçek Film Şirketi’nin ofisinin yerinde açılan ve 25 yıldır sinemacılara, sanatçılara sinema seven dostlarına hiç bozulmadan hizmet veren bir mekân. Eski ismi “Çiçek Film” ve sahibi “Çiçek Arif” ten dolayı bana “Çiçek Bar” adını takmışlar.Oysa mekanın asıl adı “Sinema Sevenler Derneği”. Bildiğiniz tüm ünlü sinema, tiyatro, resim, müzik, edebiyat ve sanatın her türünden sanatçıların uğrak yeridir Çiçek Bar. “Çiçek Bar” a uğramamış hiçbir ünlü sanat adamı yoktur desem yanlış olmaz. Beyoğlu’nun bu elit mekânında kimse kimseyi rahatsız etmez, kimse taşkın davranışlarda bulunmaz. Herkes herkese saygılıdır. Bu nedenle içerde erkekler gibi tek başına oturan veya grup halinde bir araya gelmiş kadınları dasohbet ederken, yemek yerken görebilirsiniz.

“Çiçek Bar” a girdiğinizde ressam Birol Kudatgu’nun dediği gibi “Evinizde televizyonunuzu açık unutmuş gibi…” bir duyguya kapılırsınız. Çünkü bir tarafta televizyon oyuncularının, bir tarafta sinemacıların sıkı bir sohbet içinde olduklarını görürsünüz. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli sanat adamlarına Çiçek Bar’da rastlamak sizi şaşırtmamalı. Geçmiş günlerde; Elia Kazan’ları, John Baez’lerı, Bertolucci’leri, Cengiz Aytmatov’ları, Vera Tulyakova Hikmet’leri, Adonis’leri, Kostas Feris’leri Dido Sotiriyu’ları ve saymakla bitmeyecek kadar nicelerini görmüşlüğümüz vardır. Yaşar Kemal’den Aziz Nesin’e, Tarık Akan’dan Rutkay Aziz’e, Abidin Dino’dan Zülfi Livaneli’ye, İsmet Ay’dan Türkan Şoray’a, Fatma Girik’ten Mustafa Alabora’ya, Orhan Pamuk’tan Fethi Naci’ye, Demirtaş Ceyhun’dan Aydın Boysan’a, Mücap Ofluoğlu’dan Ahmet Arif’e, Sezen Aksu’dan Ahmet Piriştina’ya, Ali Poyrazoğlu’dan Bülent Kayabaş’a, Mahzuni Şerif’ten Ahmet Kaya’ya, Adnan Polat’tan Süleyman Seba’ya, İlhan Selçuk’tan Ara Güler’e, Alev Ebuzziya’dan Mehmet Ulusoy’a, Ayşe Kulin’den Aydemir Akbaş’a, Burhan Uygur’dan Komet’e, Alaaddin Aksoy’dan Zeki Ökten’e, Çetin Altan’dan Edip Cansever’e, Filiz Akın’dan Gencay Gürün’e, Fatih Terim’den Yusuf Tuna’ya, Yiğit Okur’dan Firuzan’a, Erdal Öz’den Savaş Dinçel’e, Şener Şen’den Sinan Çetin’e, Kemal Sunal’dan Haldun Dormen’e, Musa Eroğlu’ndan Yaşar Seyman’a Ve daha yüzlerce, saymakla bitmeyecek sanatçı dostlarla birlikte sohbetler etmişliğimiz vardır. Kısacası “Çiçek Bar”; uygar insanların birlikte yaşadıkları, birlikte soluk aldıkları bir vaha, bir kardeşlik ve dostluk evidir.