18. Yüzyıl ortalarında inşa edilmiş şirin bir mekân… Aslına tıpa tıp uygun bir restorasyonla tarih sevdalılarının nostaljik gönüllerini kıpır kıpır edecek, sıcacık otantik bir dünya… “Türk Âlemi”nin her bucağından ilmeklenen halı ve kilimlerle, gül gönüllerden ışık ve renk, kınalı parmaklardan şekil alan turkuaz çinilerle donatıldı... Dövme bakırlar, nâdide porselenler Türkçe bezendi...

Altaylar’dan Tuna'ya, Adriyatik’ten Çin Şeddi’ne, Domaniç’teki Yörük obasından. Kerkük teki “Türkmen Hânesi”ne ve dahası Aladağlar'ın eteğine kurulmuş güneş tepelikli "Kazak Yurt”una “ıssık mı ıssık” selâmlar söylendi... Mazlum Müslümanlar beldesi Kaşgar’dan, mes’ud insanlar şehri “Dersaadet” İstanbul’a göz ve gönül nuru kanaviçeler yollandı... TÜRKİSTAN AŞEVİ, Türklerin Kızıl Çin İşgali altındaki Anayurdu DOĞU TÜRKİSTAN’dan Tuna boylarına, garib Kırım’dan mahzun Rumeli’ne, Nazlı Üsküp’ten Gaziantep’e, Kafkasya’dan Antalya’ya, Hive’den Harput’a, Andican’dan Erzincan’a Müslüman Türk Mutfağının damak tadını, tarih süzgecinden damıtarak, siz sevgili misafirlerine sunmak için hazırlandı... Sizleri “Müslüman Türk Evi”nin huzurlu ortamına, otantik bir “Türkmen Çadırı'na” nefis bir sofraya, TÜRKİSTAN AŞEVİ’ne bekliyoruz...