Seneler önce televizyonda Beyaz Gölge adında ABD yapımı bir dizi varmış. 1978 - 1981 yılları arasında yayınlanan bu dizi,bir basketbol takımını ve yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen takım oyuncularının arkadaşlıklarını konu alıyormuş. İşte o yıllarda Bodrum Lisesi'nin ve Bodrumspor'un oyuncularından biri olan Mustafa Uslu'nun da takım arkadaşlarıyla Beyaz Gölge dizisindeki dostluğu aratmayacak şekilde bir samimiyeti varmış. Bu samimiyetle birbirlerine isimleri yerine adamım diye hitap ederlerken bu bir şekilde Adamik'e dönüşmüş ve birbirlerine hep Adamik demeye başlamışlar.. Yerlisiyle yabancısıyla herkese kendini sevdiren Bodrum'a mal olmuş bu küçük ama bir o kadar da kaliteli mekanın ismi buradan geliyor. Mekan açılacağı zaman arkadaşlar aralarında karar vermeye çalışıyor. "Adamik barın ismi şu olsun... Adamik barın ismini şu koyalım. Adamik isim bu olsun." derken içlerinden biri diyor ki. "Bu kadar adamik ismini kullanıyoruz ama kimsenin aklına barın ismini Adamik koymak gelmiyor!.." Sonra Ali Demiröz ve Mustafa Uslu, ismin hem kulağa hoş gelmesi hem de yabancılar tarafından kolay telaffuz edileceğini düşünerekten mekanın ismini Adamik koymaya karar veriyorlar.
1963 Bodrum doğumlu Mustafa Uslu, terzi Tevfik Uslu'nun oğludur. İlkokul, ortaokul ve lise hayatı Bodrum'da geçer. Bodrum Lisesi ve Bodrumspor'a basketçi olarak çok emeği geçmiştir. Yaz tatillerinde ve liseden mezun olduktan sonra da babasıyla beraber terzicilik yapmış. 1985 yılında askerden gelince babasını emekli edip bir süre kendisi terziliğe devam ettikten sonra Ali Demiröz'le beraber Adamik'i açmışlar ve 20 senedir de beraber bu barı işletiyorlar. 1972 Bodrum doğumlu olan Ali Demiröz 'ün babasının da şuan Adamik'in olduğu yerde torna atölyesi varmış. 13 yaşında babasına yardım ettiği zamanlardan geliyor Mustafa Uslu'yla samimiyeti. Kendisi de Mustafa Uslu gibi yaz aylarında ve okuldan mezun olduktan sonra babasının yanında çalışmış ve Adamik'in açılışından bugüne kadar da mekanın işletmeciliğine devam etmektedir. Ayrıca şu an Bodrum Belediyesi Meclis üyesidir. Şimdinin meyhaneler ve barlar sokağı; o zamanların tornacısı, marangozu, tenekecisi, contacısı, motor tamircisi, demircisiyle bir sanayi sitesi gibiymiş. Derken meyhaneler sokağında Hades, İbo ve No:7 restoranları açılmasına rağmen senelerce sanayici, esnaf, turizmci ve restorancı yan yana yaşamış ve hizmet vermişler. Hatta tam restoranların arasında senelerce Kirli Mehmet motor tamirciliğine devam etmiş. Derken 1990 yılında sanayi sitesi yapılınca ilk olarak rahmetli Mahmut Ustayla beraber diğer ustalar da bir bir dükkanlarını sanayi sitesine taşımaya başlamışlar. Ali Demiröz'ün babası da torna atölyesini taşıyınca Mustafa Uslu ile 1990 yılında burayı bar yapmaya karar vermişler ve 1991 yılının Mart ayında Adamik'i açmışlar. Açtıkları tarihte tam Ramazan ayına denk geliyormuş. Tabi mekanı açmak o kadar kolay olmamış. Tornacı atölyesi olduğu için her yer simsiyahmış. Arkadaşlarıyla, eş dostla imece usulü yapmışlar herşeyi. İlk açıldığında tek katlıymış ve uzun yıllar da öyle çalışmışlar. O zamanlar tuvalet alt katta, bar tam girişin karşısındaymış ve mekanın iki cepheye de kapısı varmış. Açtıkları zamanlarda Hadigari, Kavalye, Veli, Seyfi ve Ora Bar varmış yakınlarında. Hatta kendileri de başta Ora Bar koymaya niyetlenmişler ama onlar daha önce davranmışlar. Kış günleri de açarlarmış barı ve çok ta keyifli olurmuş. Tabi o zaman klimalar yok. 1992-93 yıllarında ortaya soba kurarlarmış. Gelenler hep eş, dost arkadaş olurmuş. Barın içinde odun koyacak yer olmadığı için gelenler yanlarında poşetle odunlarını da getirirlermiş. Mekanın tepesi kiremitli olduğu için yağmur yağmaya görsün hemen dam akıtırmış. Derken 1994 yılından sonra barın kapasitesi git gide artmaya başlamış. Adamik Cafe Bar olarak açılan mekan, sonrasında Adamik Bar olmuş, iyice tanınınca da sadece Adamik olarak kalmış ki, artık tabelalarını yok denecek kadar azaltıp küçültmüşler. En başlarda elemanları yokmuş. Kendileri ve Mustafa Uslu'nun kardeşleriyle yaparlarmış barın bütün işini. Yine o yıllarda Mustafa Uslu, bir arkadaşıyla ortak olarak babasının terzi dükkanın olduğu yere Butterfly's Cafe adında İngiliz Mutfağı olan bir büfe açmışlar. Sonrasında büfe kapanmış ama oraya gelen yabancılar Adamik'i de tanımışlar ve bu sayede mekan artık yabancı turistler tarafından da tercih edilir hale gelmiş. Bu gelişmelerle beraber Adamik'te artık kalifiyeli eleman ihtiyacı doğmaya başlamış. Adamik ailesinin üyeleri de bu yıllarda çıkmış sahneye. Başlarda müziği Mustafa Uslu ve bir süre rahmetli kardeşi yapmış. Sonrasında Ali adında biri bu görevi üstlenmiş. Ta ki Apoli gelene kadar. 1960'lı yılların dizisi Uzay Yolu'nun herkesin dilinde olduğu zamanlarda Apollo ismi arkadaşları tarafından Apoli'ye dönüştürülerek Alp Engin'e lakap olarak takılmıştır. Kendisi Adamik'le özleşerek geçmişten günümüze halen bize müzik ziyafeti çektirmeye devam etmektedir. Bunun yanı sıra aynı yıllarda Mehmet, Mustafa, Fırat ve Tufan'da bu aileye dahil olmuştur. Müdürleri gibi gördükleri Mustafa ilerleyen zamanlarda karşısına çıkan iş fırsatlarını değerlendirmek amacıyla aileden ayrılmak zorunda kalsa da halen Adamik'le İLETİŞİMi devam etmektedir. Kazakistan'da bir otele müdür olmuş, şimdiyse orada kendi işini yapıyormuş. Mustafa Uslu ve Ali Demiröz "Tarz hiç değişmedi ve çizgimizden hiç çıkmadık" diyorlar, adeta iki kardeş olmuş bu iki ortak. İlk günkü heyecanla lafı birbirlerinin ağzından alarak anlatıyorlar.
Yorum ve Fotoğraf Ekle
Üye gİrİşİ yapınız